Londra Gezilecek Yerler

Pegasus her kampanya yaptığında Avrupa’da nereye gitsem diye bakarken Londra’yı hep elerim çünkü İngiltere için ayrıca vize (İngiltere vizesi nasıl alınır?) almak gerekiyor. Son kampanyada 6 ay ilerisine 340 TL den gidiş-dönüş bilet aldım ve zamanı gelince alırım vizeyi ne olacak dedim. İyi ki de almışım.

Londra vizesini almak hiç zor değilmiş, sadece internette yeterince bilgi yok, o yüzden bende kendi başvuru sürecimi yazdım buradan okuyabilirsiniz. Aracı kurum olmadan tüm işlemleri kendim yaptım ve 6 aylık vize aldım.

Londra hiç öyle karanlık gri tonları olan, sürekli yağmur yağan, çok gezilecek yer yoktur dediğim bir şehir değilmiş. Beklediğimden çok daha renkli, her bir mahallesi ayrı bir tarzda olan, müzeleri inanılmaz güzel olan, havası da şansıma çok az yağmurlu hep güneli çıkan bir şehir oldu. 4 gün ayırmıştım ve yetmedi. Kesinlikle tekrar gidilir dediğim şehirlerden birisi oldu Londra.

Londra havaalanından şehir merkezine ulaşım

Londra’da çok fazla havaalanı var, Pegasus uçakları bunlardan London Stansted Airport olana iniyor. Şehre uzak olan bu hava alanından ulaşım tren ve otobüsle yapılabiliyor. Bizim uçak gecikme ile gece 3:30 da indi saolsun 🙂 Pasaport kontrol sonrası tren bileti makineden kredi kartı ile alınabiliyor ama siz de benim gibi hata yapıp hemen almayın. Tren gece 1 den sonra çalışmıyor ve bilet iadesi yok, ayrıca otobüs trenden çok daha ucuz. Tren 15 £, otobüs 10 £. Çok daha uygun biletler internetten satılıyormuş ben pek araştırmadım ama bu siteden bakabilirsiniz. Hava alanından şehire ulaşmak otobüs ile 1 saat kadar sürüyor.

Konaklama

Yine hostel, hep hostel. Ben 2016 Nisan ayında gittim ve o zaman 1 £ (sterlin) 4,2 TL idi. Yani en ucuz otelin bile geceliği 100 £ civarında yani 420 TL olunca hostele 3 gece için 88£ ödedim. Kaldığım hostel YHA London St Pancras şehir merkezi içinde King’s Cross tren istasyonu karşısında. Hostel temiz ve nispeten sessiz sayılır, tavsiye edebileceğim bir yer. Hostelden çıkanca muhteşem binayı görüyorsunuz. Burası otel ve tren istasyonu. Harry Potter filmindeki meşhur tren istasyonu burası. İçeride Harry Potter mağazası da var. Buradan metro ile Londra’nın her yerine ulaşım çok kolay.

Yeme içme

Yemek konusunda Londra çok renki ve çeşitli. Yemek için siz de sokak yemeklerini sevenlerdenseniz neredeyse her mahallede bunlardan var, fiyatlar çok uygun ve lezzettli. Ayrıca bu sokak yemek alanlarında meyve de satılıyor, gezerken vitamin almak önemli.

Yemek alanlarını haritada işaretledim, buralarda güzel sokak yemekleri vardı:

Briclane (Sokak yemekleri olan bir alan var)
Covent Garden (Burada çok güzel çok cafe ve restoranlar var)
Camden Town (Sokak yemekleri var)
Borough Market (Sokak yemekleri, meyve, sebze var, zaten pazar yeri. Times nehri kenarını gezerken mutlaka burada yemek yiyin)

Şehir içi ulaşım

Tabiki metro (underground) kullanın. Biletler günlük satılıyor yani 1 kez alınca tüm gün istediğiniz kadar binebilirsiniz. Bence kalacağınız gün kadar alın daha uygun fiyatlı oluyor. Ayrıca mutlaka gün içinde biniyorsunuz. Londra metrosu (underground) için genelde karışık derler ama artık google maps var, lokasyonunuzu ve gideceğiniz yeri seçince binmeniz ve aktarma yapmanız gereken metro hatlarını gösteriyor, hiç zorlanmazsınız. Bir de hostelden şehir haritası aldınız mı tamamdır.

Konaklama, yemek ve ulaşım işini çözdüğümüze göre geldi gezmeye.

Londra gezilecek yerler

Açıkçası Londra’da bu kadar çok gezilecek yer olduğunu hiç beklemiyordum. Ben 4 günde hepsini gezemedim. Gezebildiklerimi lokasyona göre listeliyorum. Öncelikle gezi haratısını paylaşayım.

Times Nehri Kıyısında Gezilecek Yerler

Londra denince akla gelen ve en çok fotoğraflarını gördüğümüz yerler burada yer alıyor. Gezmek için en iyi rota metro ile Londra köprüsü durağına (Tower Hill) gitmek ve nehir kısıyından saat kulesine kadar yürümek. Bu alan yürüyerek gezilecek büyüklükte. En çok gezilecek yerler bu alanda olduğu için en az 2 gün ayırmak gerek. Yoksa tüm yerlere vakit yetmiyor.

Tower of London (Hemen metro çıkışında kale)
Tower Bridge (En sevdiğim Londra Köprüsü, bilet alıp köprü üzerine de çıkılabiliyor)
Londra köprüsünden karşıya geçin bu tarafta asıl gezilecek yerler
Design Museum (Köprüyü geçince solda, tasarım severler girebilir ufak bir müze)
Köprüden karşıya geçince sağ tarafa doğru gidiyoruz, gezilecek yerler o tarafta 🙂
HMS Belfast (Kocaman bir gemi, içerisi müze)
Hay’s Galleria (Kahve molası için güzel bir yer)
Borough Market (Çok güzel bir pazar yeri, yemek işini burada yapabilirsiniz, meyve de alın)
The Clink Prison Museum (Buna girmedim ama siz deneyebilirsiniz)
Shakespeare’s Globe (Buna girmedim ama siz deneyebilirsiniz)
Millennium Bridge (Yürüyüp karşıya geçin fotoğraf çekin, ama sonra geri dönün gezmeye bu taraftan devam 🙂 Nehrin karşısını başka günde gezin vakit yetmiyor)
Tate Modern (Modern sanat müzesi, bu arada tüm müzeler ücretsiz, bu müzeye vaktiniz varsa uğrayın. Ben daha sonra geldim en az yarım gün gerekiyor büyük bir yer)
London Eye (Buna kesinlikle binin, londra’ya kadar gelip binmemek olmaz 🙂 Çok sıra varsa başka gün metro ile buraya (Waterloo Station) gelin ben öyle yapıp bindim hiç sıra beklemedim. Bilet kısmı yan binanın içinde, eğer daha önce madame tussauds museum gezmediyseniz ikisine birlikte indirimli bilet satılıyor. Sadece London Eye bileti 25 £. Güncel bilet fiyatları için tıklayın.
SEA LIFE London Aquarium (Buna girmedim ama siz deneyebilirsiniz)
Westminster Bridge (Saat kulesi bu köprüden görülüyor, fotoğraf çekmek için)
Big Ben (Londra Saat Kulesi)
Palace of Westminster (İçine girmedim)
Westminster Abbey (İçine girmedim ama siz girin, Londra’nın en meşhur kilisesi)

İlk gün yukarıdaki listeyi gezebilirseniz baya yorucu olacak ama tam bir Londra kaşifi oldunuz sayılır. En çok bilinen yerleri görmüş oluyorsunuz. İkinci gün bu kadar koşturmadan Hyde Park ve müzeler yapmak iyi bir fikir olabilir. Ben öyle yaptım ve iyiki de yapmışım.

Hyde Park ve Müzeler

Londra’da en çok sevdiğim iki şey park ve müzeler oldu. Park inanılmaz güzel ve oldukça büyük, müzelerin içeriği çok zengin ve binaları muhteşem. Bir de tüm müzeler ücretsiz olunca gel de gezme 🙂 Park’a gitmek için yine metro ile Hyde Park Corner durağında inebilirsiniz en yakın duraklardan birisi. Parkın hemen yanında istasyon, buradan parka girip geze geze The Albert Memorial kapısına doğru gelin. Park çok büyük, bu kapıdan çıkmanızın sebebi Natural History Museum e en yakın yer. Buradan yürüyerek müzeye ulaşabilirsiniz.

Hyde Park (Gezerken yoruldukça metroya atlayıp parka geldim. Kaç kez geldim hatırlamıyorum, bazen yemeğimi alıp buraya geldim)
Princess Diana Memorial Fountain (Hyde park içinde)
Serpentine Gallery (Hyde park içinde)
Victoria and Albert Museum (Buna girmedim ama siz deneyebilirsiniz)
Science Museum (Bilim ve mühendislik seviyorsanız benim gibi buraya kesin girin)
Natural History Museum (Londra’ya gelipde bu müzeye girmeden dönmeyin, en muhteşem müze burası. Girişi arkada bahçe içerisinde, dışarda başka kalabalık görürseniz o değil 🙂 Sıra hep oluyor ben hafta içi erken gittim yine sıra vardı ama iyi tarafı sıra çabuk ilerliyor. Bu müzeyi hakkıyla gezmek için en az 2 gün lazım. O kadar büyük ve içeriği zengin)

Bu kısımdaki park ve müzeler için 1 gün yeterli ama vaktiniz varsa daha detaylı gezebilirsiniz. Ben müzelerin her yerini gezemedim.

Gezdiğim diğer müzeler: (Nehrin bu yakası müze dolu ama hepsini gezmek için daha çok vakit lazım)

The British Museum
London Transport Museum

Alışveriş

Marble Arch Station’dan başlayıp Tottenham Court Road Station’a kadar olan Oxford Street tam bir alışveriş caddesi. Bizim bağdat caddesi gibi düşünebilirsiniz. Burası yürüyerek gidilebilir uzunlukta. Ben sadece pek bişey almadım fiyatlar TL ye çevirince çok yüksek oluyor :/

Alışveriş için alternatif diğer 2 mekan Camden Town ve Covent Garden.

Diğer gezilecek yerler

Buckingham Palace
Bookshop from Notting Hill Movie
Soho (Sokaklarını gezin, kahve için, yürüyerek gezmek için çok keyifli)
Covent Garden (Buradaki dükkanlar, cafe ve restoranlar çok sevimli)
Brick Lane Market (Sokak grafitileri çok renkli, pazar alanı var)
Camden Town (Burası çok acaip bir yer, kelimeler anlatamaz mutlaka gezin, oldukça kalabalık)

Ben 4 günde bu kadar gezebildim ve koşturmacalı oldu, daha uzun vakit ayırmak lazım.